18 Kasım 2012 Pazar

Yeniler Barbara, DESEM, Alışveriş ve bişeyler daha

Normalde ne aldım ne giydim postu kaldıracak bir bloğum yok hatta geçen kıştan beri benim bir bloğum yok sanki. Neyse kış geldiğine göre düğün pembesi Aslı sezon bittiğine göre hayatına kaldığı yerden devam edebilir. Bir çok biriken dikiş projesi ve yepyeni blog arkadaşlıkları ile döndüm ben bu yazdan umarım bundan sonra daha sık paylaşım yapabildiğimiz verimli bir yıl olur ben kendi adıma daha çok şey paylaşmak için söz veriyorum.

Bunlardan ilki olarak gittiğim filmler okuduğum kitaplar her zaman artık burada olacak.

İlk olarak seneye okuluma devam edeceğimi ve bunun için üzerinden hayli zaman geçmiş ingilizcemi geliştirmem gerektiği için bir kursa yazıldım. English Academy bir çok İzmirlinin bildiği bir kurum kendisi şu an tam gaz yoğun program devam etmekteyim ve çok seviyorum.

Kurstan bir arkadaşım, senaryo eğitimi aldığından onunla her hafta bir DESEM filmine gitmeye başladık onlardan biri bu hafta sürekli gösterimde olacak olan Barbara Berlin film festivalinden ödül alan bu filmi izlerken fotoğrafik açıdan kullanılan tonlara, görüntü yönetimine ve dönem eşyalarının seçimine hayran oldum. Lakin Almanyanın iç savaşı sırasında ülkenin Doğusu ve Batısı arasında kalan insanları konu almış bir film için dönemin zorluklarını iyi anlatamadığını düşünüyorum. Şahsen Alman yapımı olmasa ve iç savaş yıllarını hiç bilmeyen biri izlese filmin siyasi yönünden hiç bir şey çıkaramayacağını düşünüyorum. Dönem filmlerinin belgesel niteliği taşıyanlarının biraz daha açıklayıcı olması taraftarıyım şahsen. Dram öğelerinin ağırlıklı olduğu bir film diyorum.

Sonra kışlıkların hepten ortaya çıktığı dönemde alışveriş yapmayı severim. Ne giyeceğimi şaşırdığım dönemlerin hüküm sürdüğü izmirde asla kısa kollu bir kot ceket almam mesela.

Her zaman kurtarıcı parçalar peşinde olan fakir pembenin kıyafet tercihlerini dinlediniz :)

şimdi resimli anlatıma geçelim


Taytlarımı giymeye çalışan İzzy kız annesi olmak böyle zor işte, bu Aztek print tayta ba-yıl-dım. Sanırım bir süre üniforma gibi bunu giyeceğim


Yanları zımbalı bu tayt-pantolon en en ihtiyacım olan şeylerden biriydi, umarım kalitesi beklediğim gibidir uzun süre giyerim


bu normal ince bir tayt ama kumaşı o kadar kaliteli ki ince taylarda popo tarafında esneme olunca transparan görüntü sergileme gibi bir durum bunda yok o yüzden kısa üstler ile de giyebilirim Tim Burton taytımı


İzzy sanrım Aztek taytın üzerine bunu seçmiş olacak ki haklı kapli birşey giyeceksin deseler gülerdim ama yakından bakıncaaaaa


Mangonun yeni sezon kuru kafa zımbalarından oluşan bir kalpe can feda :))


bakmaya doyamıyorum


bu şekilsiz şey ise yine bir taytımsı pantolon yada pantolonunsu tayt. rengi ışıktan kötü çıkmış ama kendisi harika bir bordo bunu da çok severek aldım



kendisinin üzerinde Top Shop yazıyor ama bildiğin pazardan bir parça bu pullu bir kuru kafa olan kocaman sweat-tunik karışımı bir şey 15 tl



bu eteği kendime çeşitli etekler dikmek için kalıp olarak kullanacağım ama yine de çok can kurtaran bir parça


kuru kafa şal istiyorum diye 1 aydır ağlayınca ben kocim sesimi duymuş olacak ki kendisi Zencifreden bunu aldı bana


yumuk ağızları olan kuru kafalar var üzerinde

Çocukluğumdan beri kurukafalı olan herşeye ama her şeye hastayım bu sezon modası o yüzden en çok bana yaradı. Elimde olsa bir ömür giyecek tüm kıyafetlerimi bu sezon alacağım. Ama nafile tabi tek dileğim bu modanın 1 sezondan daha uzun sürmesi. Zaman zaman ergen işi gelse de, zaman zaman demode bulunsa da kendi tarihimin en hit parçaları hep kuru kafalıdır. O yüzden bu ara ergenlik tişörtlerimi bile giyiyorum.

kitap olarak "aklından bir sayı tut" un yazarı john verdon un devam niteliğindeki kitabı "Gözlerini sımsıkı kapat" elimde 1 haftadır daha başlayamadım bu ara okuduğum şeyler hep İngilice olunca elime Türkçe birşey alınca suçluluk duymaya başladım. Bugün başlayacağım kendime söz verdim.

Ne zamandır sakladığım keçelerimi çıkarma planlarım başladı çünkü yeni yılda güzel dostların evlerine sıcacık yastıklar yapma vaktidir diyorum ve huzurlarınızdan ayrılıyorum blog dostları..